Acıyla ilk ne zaman tanıştınız ?Kaç yaşındaydınız ?10,15,20 yoksa daha da mı geç..Daha da geçse sevindirici ne kadar ertelesen o kadar iyi mi ? hayır aslında ne kadar ertelesen o kadar kötü ..Çünkü eninde sonunda karşılaşıyoruz acıyla.. Ama en kötüsü çocukken karşılaştığımız acıdır..İçiniz öyle bir kırılır ki siz onu toparlayana kadar çok zaman geçer bazen de hiç toparlanmaz..
Çocuksunuzdur ve hayat bu demeyi bilmiyorsunuzdur bile.. Bu kadar erken yaşta olursa gelecek yıllar size nasıl gelir düşünün artık..Dayanıklı mısınızdır? orası da tartışılır..Çocukken yastığa başımı kapardım ve hayal alemlerine dalardım öyle uyurdum kötü birşey olduğunda.. Şimdi ise kötü birşey olduğunda uyuyamıyorum bile..
Bir çocuğun ilk acıyla karşılaştığı an bence büyüdüğü andır.. Kaç yaşında olursa olsun ve bir çocuğa yapılacak en kötü şeydir... Onu hayatı boyunca hep yanında taşır.. Şeker Portakalındaki Zeze nin söyledikleri gibi :
'şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş
attırmak değildi bu. acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.'
Acının daha iyi bir tanımı var mıdır bilmiyorum ama bu benim tanımımdır işte.. hiçbir zaman geçmeyen..